“Gerçekten zorlanıyorum,” dedi son iki yıla tahammül eden hemen hemen herkes. Pandemiden tutun da ekonomik, insani ve iklim krizlerine kadar hepimiz zor günler geçirdik. O hâlde bir terapist (Yael) ve bir koç (Brad) olarak; sık sık komşulardan, arkadaşlardan ve meslektaşlardan, ortaklaşa aynı aracı kullandığımız yolculardan bahsetmiyorum bile, yaşadıkları zorluklar ve gerilimlere dair bir şeyler duymak da şaşırtıcı olmasa gerek.
Mücadelelerimizden bahsetmek, bize iyileşmeye giden bir yol sunar ancak kendi çevremizden biriyle ayaküstü yapılan bir sohbet ya da laflama, birçok bireyin ihtiyaç duyduğu türden bir yardım sunmayacaktır. Her ne kadar ikimiz de sık sık kendimizi başkalarını profesyonel yardım almaya teşvik ederken bulsak da doğru yardımcıyla bağlantı kurmanın karmaşık olabileceğinin de farkındayız çünkü sağlıklı yaşam endüstrisi o kadar çok kafa karıştırıcı seçenek sunuyor ki…
Geçmiş deneyimlerimiz, bu desteğin iki ana dalını kapsıyor: Terapi ve koçluk. Aşağıda, bir terapistin mi yoksa bir koçun mu doğru türde bir yardımcı olup olmadığını nasıl saptayacağınız ve ihtiyaçlarınızı karşılamaya uygun olanı nasıl bulacağınız konusunda ipuçları sunuyoruz.
Bir Terapiste mi Yoksa Bir Koça mı İhtiyacınız Var?
İlk olarak, yaklaşık İÖ 5. yüzyılda antik filozoflar tarafından dile getirilen ve modern sosyal bilim araştırmaları ile de doğrulanan bir gerçekle başlayalım: Hiç kimse hayatta acı çekmekten muaf olamaz. Eğer hayattaysanız acı, öfke, üzüntü, korku ve bunalım gibi psikolojik mücadelelerle karşı karşıya kalmak kaçınılmazdır. Bu, büyük resmin yalnızca bir parçası.
Ancak tüm mücadeleler eşit şekilde oluşmaz ve bu şekilde de ele alınmamalıdır. Örneğin; bir iş kaybına üzülmek, işten çıkarıldıktan sonra majör depresyon yaşamaktan niteliksel olarak farklıdır; çocuklarınızın güvenliği konusunda endişelenmek, onları arabayla bir yere götürmekten korkmakla kendini gösteren obsesif-kompulsif bir bozuklukla karıştırılmamalıdır ve yüz yüze çalışmaya dönmeden önce midenizdeki kramplar ve uyku sorunu, sürekli olarak işe gitmenize engel olan genel bir anksiyete bozukluğu ile aynı şey değildir.
Duygusal bozukluk olarak adlandıracağımız şeyi akıl hastalığından ayıran en önemli fark, normal seviyeler olarak düşündüğünüzün altında faaliyette bulunup bulunmadığınızdır. Akıl hastalığı sadece periyodik mutsuzluk, şüphe veya endişe ile değil; aynı zamanda bu deneyimlerin günlük işlevselliğinize önemli ölçüde ve kronik olarak müdahale eden düşünme ve davranış kalıplarına katkıda bulunup bulunmadığıyla da kendini gösterir. Akıl hastalığını tedavi eden yardımcılar doğrudan terapist kategorisine girer.
Denver merkezli terapist, klinik psikolog ve ACT Daily Journal ortak yazarı Debbie Sorensen’ın dediği gibi: “Terapistler, duygusal ve zihinsel sağlık sorunlarını ele almak üzere eğitim görür ve alanlarının etik kurallarına uyduklarını garanti etmek için ruhsatlandırılır.” Bu, sosyal hizmet, psikoloji veya psikiyatri alanında diploması olan ve akıl hastalığının teşhisi ve tedavisi konusunda kapsamlı bir eğitim ve sürekli eğitim alan terapistleri içerir.
Sorensen, terapi hedeflerinin genellikle “yaşadığınız bir sorunu ele almaya odaklı olduğunu ve geçmişinizi, ilişkilerinizi ya da süregelen davranış kalıplarınızı keşfetmenizde faydalı olabileceğini” de belirtir. Terapistler, teşhis edilebilir ruh sağlığı bozukluklarını tedavi ettikleri için hizmetler sigorta kapsamında olabilir. Terapi (veya koçluk) için ücretler büyük ölçüde değişkenlik gösterebilir.
Psikoterapiden farklı olarak koçluk, hâlihazırda normal hatta daha yüksek seviyelerde faaliyet gösteren kişilerin duygusal rahatsızlıklarını aşmalarına ve ek kazanımlar elde etmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Bir koç, uzmanlık alanına bağlı olarak fiziksel, duygusal, profesyonel, sosyal ya da sportif açıdan daha iyi performans göstermenize yardımcı olabilir.
Hangi yaklaşımın size en uygun olduğu konusundaki kafa karışıklığı anlaşılabilir çünkü farklılıklarına rağmen terapi ve koçluğun çok fazla ortak noktası vardır. Her ikisi de duygusal rahatsızlıkları aşmaya ve yaşam zenginleştirici hedefler belirlemeye odaklanır.
Los Angeles merkezli ilişki koçu ve Radical Intimacy yazarı Zoë Kors bize kendisinin bile “terapinin koçluk için bir ön koşul olduğunu” düşündüğünü söylüyor çünkü iyi bir terapist ile yüksek düzeyde bir duygusal beceri geliştirmiş olan bir birey, yaşamaktan zevk alacağı bir hayatı kurmaya hazır, güçlü bir koçluk danışanı olur.
Ve Mayo Clinic’te yönetici koçu ve acil servis doktoru olan Richard Winters, koçların danışanlarına genellikle terapötik stratejiler kullandığını ve terapistlerin de düzenli olarak koçluk stratejilerinden yararlandığını belirtiyor.
Her iki meslek de size, başladığınız yerden daha iyi bir yere ulaşmanızda yardımcı olsa da terapistler, akıl hastalığını veya diğer önemli duygusal ve ilişkisel endişeleri tedavi etme konusunda eğitimliyken; koçlar, belirli bir alandaki performansınızı artırmanıza yardımcı olmaya çalışır. Uygun uygulayıcıya (terapist veya koç) karar verdikten sonra dikkatinizi onların uyguladığı yaklaşımlara çevirebilirsiniz.
Doğru Terapisti Bulmak
Etkili terapiyi bulmak için belki de en iyi strateji hem sorununuzu tedavi etmede hem de kanıta dayalı bir model konusunda deneyime sahip bir terapist aramaktır. Depresyon veya anksiyete gibi ciddi bir ruh sağlığı sorunuyla mücadele ediyorsanız, titizlikle çalışılmış bir tedavi sunan bir ruh sağlığı uzmanı arayın. Bunlara bilişsel davranışçı terapi (BDT), diyalektik davranış terapisi (DDT), kabul ve kararlılık terapisi (KKT) ve duygu odaklı terapi (DOT) dahildir. İleride yardım alacağınız bir uzmanın duymadığınız bir yaklaşımı varsa onlardan direkt olarak yaptıklarına ilişkin bilimsel desteği paylaşmalarını isteyin.
Los Angeles merkezli bir klinik psikolog ve How to Be Single and Happy kitabının yazarı Jenny Taitz sorunuzu şu şekilde dile getirmenizi öneriyor: “Sunduğunuz öneri ve tekniklerin temeli nedir? Araştırmaya mı dayanıyor?”
İleride bir terapisti sıkboğaz etmekten endişe duyanlar için Taitz, zamanınızı, paranızı ve savunmasızlığınızı bu yardım arama sürecine bağladığınızı ve bu nedenle de içine girdiğiniz bu tedavi ile ilgili kanıtlanmış bir başarı geçmişini tahkik etmenin önemli olduğunu akılda tutmanızı tavsiye ediyor.
Bir terapistin, sıcak ve güvene dayalı bir ilişki kurmanıza yardımcı olacak niteliklere sahip olup olmadığını da göz önüne alın çünkü sağlam bir bağ, tedavi etkinliğini artırır. Bilgi sunabilen veya sizi yaklaşımlarının geçerliliğini doğrulayan kaynaklara yönlendirebilen ve sevdiğiniz bir klinisyen, muhtemelen denemeye değerdir.
Doğru Koçu Bulmak
Ruh sağlığı dışında belirli bir hedefe ulaşmak istiyorsanız –terfi almak veya daha organize olabilmek gibi– aramanızı koçlar üzerinde yoğunlaştırabilirsiniz.
Uluslararası Koçluk Federasyonu, koçları belirli bir eğitim seviyesi ile belgelendirse de birçok yüksek nitelikli koçun ruhsatı yoktur. Bu nedenle, ruhsat aramaktan ziyade, enerjinizi bir koçun sunduğu hizmetlere dayanak olacak kanıtları aramak için harcayın.
Psikoterapide olduğu gibi, KKT, BDT, DDT ve davranış biliminden yararlanan koçluk yaklaşımları, iyi bir koçun uygulamasının merkezinde yer almalıdır. Buna ek olarak; güvenilir bir koç, özellikle lisanslı bir terapist de değilse, yaklaşımlarını ortaya koyan önemli bir çalışma bütününe sahip olmalıdır. Çalışmalarının bütününü yeterlilik belgesi olarak düşünün —yalnızca nicelik değil, aynı zamanda nitelik ve kanıtı da içine alır.
Bir koçun yazdığı veya içlerinden yararlandığı kitapları, makaleleri veya dijital medya dosyalarına bakın. Örneğin, birimiz (Brad) sürdürülebilir mükemmellik ve duygusal sağlığa yaklaşımı üzerine bir kitap yazdı ve gelecekteki danışanlarının, onlarla bir koçluk ilişkisine başlamadan önce okumasını istiyor. Diğer saygın koçlar kolejlerde ve üniversitelerde ders verebilir veya çalışmalarını destekleyen büyük çevrimiçi yazı havuzları olabilir.
Elbette, birisinin bir kitap yayımlamış olması onu mutlaka iyi bir koç (veya bu konuda terapist) yapmaz. Bu, koçluk endüstrisinin niçin etkileyici, iş konusunda bilgili ama tartışılabilir becerileri olan profesyonelleriyle ün saldığını kısmen açıklıyor.
Winters’ın da öğütlediği gibi, internette bir koç aradığınızda kendinizi “bir pazarlamacı tarafından oluşturulan internet sitesi açılış sayfalarının o güven vermeyen, kirli ortamı” içinde bulabilirsiniz. Gerçekten de bazı tanınmış şahsiyetler, yaklaşımlarının arkasında çok fazla, tabii eğer varsa, kesin kanıt olmadan pazarlama temelli imparatorluklar kurmuşlardır. Örneğin, kulağa cazip gelse de araştırmalar, “olumlu düşünmeyi” aşırı vurgulamanın genel mutsuzluğu ve akıl hastalığını şiddetlendirebileceğini göstermiştir.
Yüksek nitelikli bir koç bulmak söz konusu olduğunda; meslektaşlar, arkadaşlar ya da itimat edebileceğiniz uzmanların dahil olduğu güvenilir kişilerden gelen önerilerle işe başlayın. Ağızdan ağıza ve tanıdığınız, güvendiğiniz kişilerden gelen yönlendirmeler, etkisiz insanları ve yaklaşımları elemenize yardımcı olabilir. Koçun, sizin destek istediğiniz alanlarda uzmanlığa sahip olup olmadığını soruşturun. Etkinlikleriyle ilgili referanslar ve başarı öykülerine bakın.
Kors ayrıca “bir koçun nasıl çalıştığına dair fikir edinebileceğiniz ücretsiz bir ‘keşif seansı’ talep etmenizi” tavsiye ediyor.
Yardım istediğiniz sorunun doğasına, kimin yardım edebileceğine, ne tür bir bilimin aradığınız yardımı desteklediğine dair açıklık ve güvenilir başka kişilerden gelen beyanlar, sizi sağlığınızda iyileşme sağlayacak bir duruma getirecektir. Hatta arkadaşlarınız ve meslektaşlarınızı bile, daha az hata payı ile üzerlerinde pozitif bir etki yaratabilecek türden bir desteğe yönlendirmenizde de size yardımcı olabilir.
Bu yazı Pınar Kavaklıoğlu tarafından sosyalbilimler.org’da yayımlanmak üzere Türkçeye çevrilmiştir.
Orijinal Kaynak: Schonbrun, Yael & Stulberg, Brad. (2022, May 05), “Therapist or Coach: Understanding the Difference and How to Pick One?” Washington Post. Atıf Şekli: Schonbrun, Yael & Stulberg, Brad. (2022, Aralık 10). “Terapist ya da Koç: Arasındaki Farkı ve Nasıl Seçim Yapılacağını Anlamak” Çev. Pınar Kavaklıoğlu, Sosyal Bilimler. sosyalbilimler.org/terapist-ya-da-koc-arasindaki-farki-ve-nasil-secim-yapilacagini-anlamak Kapak Resmi: Lilianna Lasocka, My Goldfish (2022) Yasal Uyarı: Yayımlanan bu yazı Türkçeye yabancı dilden sosyalbilimler.org çevirmenleri tarafından çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Aksi taktirde bir hak ihlâli söz konusu olduğunda; sosyalbilimler.org, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ancak yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir. Her türlü alıntı (her müstakil yazı için) 200 kelime ile sınırlıdır. Alıntı yapılan metin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Bu metinde yer alan görüşler yazara aittir ve sosyalbilimler.org’un editöryal politikasını yansıtmayabilir. |