Roma ordusu, antik dünyadaki en büyük ve en acımasız savaş gücüydü.
Roma’nın bu kadar kudretli bir hâle gelmesindeki ana nedenlerden biri, ordusunun sahip olduğu güçtü. Britanya’dan Orta Doğu’nun sonuna kadar uzanan muazzam büyüklükte bir imparatorluğu fethetti bu ordu. Zamanına göre oldukça ilerideydi. Askerleri en iyi eğitimli askerlerdi, silahları da, zırhları da zamanının en iyisiydi. Asker olmak ciddi bir işti.
Romalılar Britanya’yı işgal ettiklerinde, orduları o kadar iyiydi ki kendilerinden 10 kat büyük bir kalabalıkla boy ölçüştü ve kazandılar!
Roma Ordusunda Kimler Vardı?
Yalnızca erkekler Roma ordusuna katılabilirdi, kadınlara izin verilmiyordu. Romalı askerler başlıca iki sınıfa ayrılıyorlardı: lejyonerler ve oksilyerler.
Lejyonerler elit (en iyi) askerlerdi. Bir lejyoner 17 yaşını doldurmuş ve Roma yurttaşı olmak zorundaydı. Her yeni acemi asker turp gibi sağlıklı olmalıydı – zayıf ya da çok kısa olan herkes reddediliyordu.
Lejyonerler [orduya] en az 25 yıllık hizmet için yazılırlardı. Fakat şayet süreleri dolduğunda hayatta kalırlarsa, ekip biçebilecekleri bir toprak parçasıyla ödüllendirilirlerdi. Yaşlanmış askerler ‘koloni’ adı verilen askeri yerleşimlerden genellikle birlikte emekli olurlardı.
Bir oksilyer Roma yurttaşı olmayan bir askerdi. Ona ödenen maaş lejyonere ödenenin üçte biri kadardı. Oksilyerler hisarları ve sınır bölgelerini korumakla birlikte savaşlara da katılırlardı, hem de genelde en tehlikeli ön cephelerde yer alırlardı.
Roma Ordusu Nasıl Savaşırdı?
En kalabalık olduğu dönemde, Roma ordusunda yaklaşık yarım milyon asker vardı! Bu kadar çok sayıda insanın düzen içinde tutulması için ordu, ‘lejyon’ adı verilen gruplara bölünmüştü. Her bir lejyonda 4,000 ila 6,000 kadar asker vardı.
Buna ilaveten bir lejyon ‘century’ adı verilen 80 kişilik gruplara bölünmüştü. Bir century’den sorumlu olan adam ‘centurion’ olarak adlandırılırdı. Bu adam saygınlığını belli etmek için kısa bir değnek taşırdı. Bu değneği aynı zamanda kendisine itaatsizlik eden askerleri dövmek için kullanırdı.
Kimi askerler özel becerilere sahiptiler. Ok atar, sapan kullanır, ya da bir düşmanı şaşırtmak için yüzerek nehir geçebilirlerdi.
Romalı askerler savaşta çoğunlukla sıkı bir düzende sıralanırlardı. Ok ve topların korkunç şekilde ileri atılışından sonra, Romalı askerler düşmana karşı yavaş bir uygun adım yürüyüşe geçerlerdi. İyice yaklaştıklarında, taarruza geçmeden hemen önce kargılarını savurup kılıçlarını çekerlerdi. Kaçmaya yeltenenleri kovalamak için süvarileri (at binen askerleri) kullanırlardı.
Romalı Askerler Eğitimlerinde Ne Kadar İyiydiler?
Romalı bir asker iyi eğitimli bir savaş makinesiydi. Bütün o zırh ve teçhizatı üstündeyken bir günde 20 mil [32 km] yürüyebilirdi. Nehirleri yüzerek veya tekneyle geçebilir, köprüler kurabilir ve müstahkem mevki oluşturabilirdi.
Uzun bir yürüyüşün ardından Romalı askerler kamp kurmak, hendek kazıp tahta kazıklardan bir duvar yapmak zorundaydılar. Ertesi gün, bunların hepsini tekrar yapacaklardı!
Romalı bir asker neredeyse her zaman emirlere uyardı. Emirlere uymayan her kimse zorlu cezalara maruz kalırdı. Görev başında uyuyakalsaydınız, ölüme mahkûm edilebilirdiniz.
Romalı askerler daima savaşta değillerdi – zamanlarının çoğunu savaş için hazırlanarak geçirirlerdi. Gerek düzen içinde gerekse adam adama döğüş pratiği yaparlardı. Lejyonerler aynı zamanda fethedilen bölgelerde devriye gezer ve yollar, hisarlar, su kemerleri (su taşıyan köprüler) inşa ederlerdi.
This article was originally published at BBC Bitesize.
Çeviri: M. Kaan Erdoğan
Sosyal Bilimler / Çevirmen
m.kaan.erdogan@sosyalbilimler.org
Kaynak: BBC Bitesize
What was life like in the Roman army?
Yasal Uyarı: Yayımlanan bu yazı Türkçeye yabancı dilden sosyalbilimler.org tarafından çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Aksi taktirde bir hak ihlali söz konusu olduğunda; sosyalbilimler.org, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ancak yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir. Her türlü alıntı (her müstakil yazı için) 200 kelime ile sınırlıdır. Alıntı yapılan metin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Bu metinde yer alan görüşler yazara aittir ve sosyalbilimler.org’un editöryal politikasını yansıtmayabilir.