Paganizm, en iyi şekilde, doğanın yüceltilmesini temel alan bir grup din ve dinsel gelenek olarak tanımlanır.
Tıpkı Hinduizm’deki gibi, tek bir kurucusu, kutsal kitabı ya da dinsel felsefesi yoktur. Ne var ki çoğu Pagan doğal dünyanın kutsal karakterine inanır ve Paganizm sık sık bir “Yeryüzü dini” olarak tanımlanır.
“Paganizm doğal dünyayla, atalarıyla ve mit ve folklorun öteki dünyalarıyla yeniden iletişim kurmaları için insanlara yardım eden; bazıları için ruhsal bir yol, bazıları içinse bir dindir,” dedi Order of Bards, Ovates and Druids (OBOD)’den Damh the Bard —bu grup Birleşik Krallık’ın en büyük örgütlü Pagan gruplarından biridir. “Hâlihazırda birçok insan doğal dünya ile bağlantısını yitirdiğini hissediyor ve bu bağlantısızlığı onarmasına yardım edecek ruhsal yollar arıyor,” diye ekledi.
Druidizm birçok farklı inancı kuşatan bir dinin geleneklerinden yalnızca biridir. Neo-Pagan topluluğu Şamanları, Kutsal Çevrecileri, Odinistleri, Heathenleri ve Wiccan —ya da Cadıları kapsar.
Ve de Paganizmin niçin sıklıkla okültün sözde “karanlık tarafı” ile özdeşleştirildiğini açıklayan, büyücülükle ilgili güçlü imgeleri ve uygulamaları ile muhtemelen bu son gruptur.
‘İyi’ye Karşı ‘Kötü’ Büyüler
“Paganizmin kara büyü törenleriyle veya kurbanlarıyla bir alakası yoktur – o, doğa temelli tanrısal varlıklara duyulan bir inançtır,” dedi inançları hakkında doğru bilgileri duyurmayı amaçlayan bir grup olan Pagan Federasyonu’ndan David Spofforth. “Onlar [Wiccanlar] büyü ve ot toplama gibi şeyler yaparlar —fakat bu şeyler tapınmadan çok da farklı değildirler. Okült bir tür büyücülük gibi bir şeydir fakat mesele ona verdiğiniz yan anlamdır.”
İnsanların zihinlerinde genellikle, sözde iyi ve kötü büyücülük arasında bir fark vardır. Federasyonun işinin bir kısmı okült hakkındaki “sansasyonel” hikâyelere karşılık vermektir, dedi Bay Spofforth: “İyi büyü ya da ayin sizin üzerinizde bir etki bırakan büyü ya da ayindir, kötü büyü ise bir başkasını etkiler. Ne var ki, burada niyet çok önemlidir. Şayet bir başkası özel olarak bir büyü [yapılmasını] talep ederse, bu makbuldür.”
“Talep edilmeden yapılan büyücülük genel olarak uygun görülmez.”
On altıncı ve on yedinci yüzyıllarda —ki dinsel bir çalkantı dönemidir, büyücülükle ilgili bir inanç geniş alana yayılmış, Pendle Witch duruşmasında olduğu gibi kötü ve kara büyüyle bir tutulmuştu.
Bu zaman dilimindeki büyücülük suçlamaları çoğu kez şeytana tapıcılık ve Satanizm ile bağlantılıydı. Cadı avları tüm heretik (ana akım-olmayan Hristiyan) inançlara yöneltilmişti. Kurbanlar çoğu zaman doğru yoldan sapmış uygulamalar ve şekil değiştirme (hayvana dönüşme) ile, yanı sıra kötü ruhlarla bir araya gelmeyle suçlanmıştı.
On sekizinci yüzyılın başı gibi geç bir tarihte bile, yargılanmış ve infaz edilmiş insanların davaları vardı. Fakat cadı yargılamaları devri, büyülü güçlere sahip olduğunu iddia etmeyi veya birini cadı olmakla suçlamayı yasadışı kılan Cadılık Yasası (1735) ile kapandı.
Bu yasa, eğlence amaçlı olanlar hariç, büyülü güçlere sahip olduğunu iddia ederek para kazanmayı yasadışı kılan Dolandırıcı Medyumlar Yasası (1951) tarafından yürürlükten kaldırıldı.
Wiccanlar kara büyü uygulamayan, şeytana tapmayan farklı bir dinî gruptur.
Antik Kökenler, Modern Felsefeler
Pagan kelimesi tarih boyunca çok farklı insanlara çok farklı şeyler ifade etmiştir.
Neo-pagan hareketin ortaya çıkışından önce, bu kelime Avrupa ve Orta Doğu’nun genel çok tanrılı (birçok tanrıya inanan) Hristiyanlık öncesi halk dinlerini tanımlamak için kullanılmıştı.
Ortaçağ ve Rönesans dönemleri boyunca çoğu kez bir hakaret ve üç ana İbrahimî inancı (Hristiyanlık, İslam ve Musevilik) izlemeyenleri kapsayıcı bir terim olarak kullanılmıştı.
Modern pagan hareketinin kökleri yirminci yüzyılın başı ile ortalarındadır ve okült teolojisi ile ruhçuluğa geniş çaplı bir ilginin peşinden gelmiştir.
Fakat antik kökenlerine rağmen, Pagan topluluğu bir din olarak kabul görmek için tarih boyunca mücadele etmiştir. 2010 yılında, Pagan topluluğunun bir parçası olan Druidizm, Hayırseverlik Komisyonu tarafından resmen bir din olarak tanınınca bu bir dönüm noktası oldu.
Damh the Bard’a göre, “Druid Şebekesi’nin hayırsever statüsü elde etmesi, meselenin tanınma olması itibarıyla, doğru yönde atılmış büyük bir adımdı.”
1964’te Cambridge akademisyeni Ross Nichols tarafından kurulan OBOD hareketi şimdilerde 5,000 üyeye sahiptir ve modern zamanlarda Keltçi Dinsellik ile Druidizme gösterilen ilginin canlanmasında kilit rol oynamıştır.
Çeşit Çeşit İnanç ve Tapınma
Bütün Paganlar aynı biçimde tapınmasa da çoğu, mevsimlerle bağlantılı olan önemli festivalleri kutlar. En önemlileri, yılın en kısa ve en uzun günleridir: Aralık ayındaki Kış Gündönümü ve haziran ayındaki Yaz Gündönümü.
Geniş bir silsiledeki inançlara rağmen, doğal dünya ile kurulan bağ çoğu Pagan arasında en önemli şey, birleştirici bir temadır. Dinsel tören, onları çevreleyen dünyadaki kutsallık ile temas kurmak için tasarlanmıştır.
Modern Pagan yapıları yoktur ve Pagan ayinlerinin çoğu —kolektif olsun yalnız yapılan olsun— açık havada yürütülmektedir.
Wiltshire’daki Stonehenge gibi bazı antik siteler, Gündönümleri gibi mühim festivallerde çoğu Pagan grubu için önemli toplanma bölgeleridir.
Yine de Damh the Bard’a göre, Paganlar bu merkezi toplanma yeri yokluğunu bir sorun olarak görmüyorlar.
“Pagan atalarımız tarafından inşa edilen Taş Çemberler ve Uzun Höyükler gibi anıtlar bulunsa da Paganların tapınakları ağaçlık, deniz kıyısı, yüksek dağ gibi doğal güzellik yerleridir.”
Bu yazı M. Kaan Erdoğan tarafından sosyalbilimler.org’da yayımlanmak üzere Türkçeye çevrilmiştir.
Orijinal Kaynak: Lutwyche, Jayne. (2021, December 12). “Pagan Beliefs: Nature, Druids and Witches”, BBC Religion & Ethics. Atıf Şekli: Lutwyche, Jayne. (2018, Aralık 18). “Pagan İnançları: Doğa, Druidler ve Cadılar”, Çev. M. Kaan Erdoğan, Sosyal Bilimler. sosyalbilimler.org/pagan-inanclari-doga-druidler-ve-cadilar Kapak Görseli: Benvenuto Tisi da Garofalo, A Pagan Sacrifice (1526) Yasal Uyarı: Yayımlanan bu yazı Türkçeye yabancı dilden sosyalbilimler.org çevirmenleri tarafından çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Aksi taktirde bir hak ihlâli söz konusu olduğunda; sosyalbilimler.org, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ancak yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir. Her türlü alıntı (her müstakil yazı için) 200 kelime ile sınırlıdır. Alıntı yapılan metin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Bu metinde yer alan görüşler yazara aittir ve sosyalbilimler.org’un editöryal politikasını yansıtmayabilir. |