Michael Gardiner, Gündelik Hayat Eleştirileri
“İster bir bilim adamı ister başka bir şey olarak ne yapıyor olursanız olun, işe her zaman gündelik hayata ilişkin sorularla başlarsınız” diyor Georg Lukács. Bu yerinde uyarıyı sorgulamalarının merkezine koyan Michael Gardiner, elinizdeki çalışmasında, gündelik deneyimlerin sınırlı bir tasviriyle yetinmiyor sadece, gündelik hayatın dayattığı sınırların ama aynı zamanda sunduğu özgürleşme fırsatlarının da izini süren bir karşı-gelenek içerisinde konumlanarak, gündelik yaşam dünyasının layıkıyla kavranışını gerçekten eleştirel ve dönüştürücü bir bilginin doğuşuyla eşleştiriyor. Bu çerçevede, mevzu bahis karşı geleneğin en önemli gürleri Gardiner’in maharetli tasni ve yetkin analizleri ışığında okuyucuyla buluşuyor: – Sürrealistlerden Henri Lefebvre’e, oradan Sitüasyonist Enternasyonal ve Michel de Certeau’ya kadar gündelik hayatın Fransız teorisyenleri; – Agnes Heller’in rasyonalite, etik ve gündelik hayat arasında kurduğu ezber bozucu ilişki; – Mikhaïl Bakhtin’in “karnaval”ı ve “aleladelik” tahayyülü; – Dorothy E. Smith’in feminist perspektinden gündelik hayat… Çalışmadaki eleştirilerin gücü Lukács’ın baştaki uyarısını bir kez daha teyit etmekle kalmıyor, gündelik hayatın incelenmesi ve teorileştirilmesine ilişkin alternatif ve çoklu stratejiler de sunuyor. Bu vesileyle, Türkiye sosyal bilim alanının ne yazık ki kör noktası olmuş bir alanda ilk tırpanlamayı gerçekleştirebilmek için gerekli araçları da sağlamış oluyor.
Türkçe Söyleyenler: Deniz Özçetin, Babacan Taşdemir, Burak Özçetin
Ekim 2016 | 312 s. | ISBN: 9786059436021
Benjamin Lieberman, Korkunç Kader, Modern Avrupa’nın Oluşumunda Etnik Temizlik
Büyük bir Yahudi mezarlığının kalıntıları bugün Selanik’te, Selanik Üniversitesi’nin bulunduğu yerleşkenin altında bulunuyor. Onun hemen yakınında, modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal’in çocukluğunu geçirdiği ev yer almakta. İnsanı sarsan ve üzüntüye gark eden bu hatıralar sadece Yunanlılara değil, aynı zamanda binlerce Yahudi, Türk, Bulgar ve Ermeni’ye de ev sahipliği yapmış olan, bir zamanların hareketli ve kozmopolit şehri Selanik’e ait. Benjamin Lieberman Korkunç Kader’de, Selanik başta olmak üzere Osmanlı, Rus, Avusturya-Macaristan ve Alman imparatorluklarına ait yüzlerce şehirde, söz konusu imparatorlukların parçalanıp bugün bildiğimiz modern devletlere dönüşmesiyle birlikte vuku bulmuş şiddetli dönüşümleri büyük bir ustalıkla ele alıyor. Korkunç Kader, on milyonlarca insanın ölümünü ve sürgününü içeren bu sürecin, bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı tarihini gözler önüne seriyor. Lieberman, birinci elden tanıklıkları ve diplomatik kayıtları kullanarak, 19. yüzyılda Bulgaristan, Yunanistan ve Rusya’daki en erken etnik temizlik olaylarını, milliyetçiliğin yükselişe geçtiği yılları, iki savaş arası dönemi, Ermeni soykırımını, Holokost’u, Sovyet Rusya’nın yükselişi ve düşüşünü ve son olarak da 1990’larda Yugoslavya’nın dağılış sürecini mercek altına yatırıyor. Bütün bu süreçlerde yalnızca monarkların ve diktatörlerin değil, demokratik bir şekilde seçilmiş siyasi liderlerin ve ilaveten, küçük bir yönlendirmeyle bile komşularını talan eden ve onları katleden sıradan insanların belirleyici rolünü de analiz ediyor.
Türkçe Söyleyen: Damla Tanla Kurt
Ekim 2016 | 494 s. | ISBN: 9786059436038
Murat Can Kabagöz, Eğlenirken Modernleşmek, Meyhaneden Baloza, İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e İstanbul
En basit haliyle modernleşme süreci, değişime verilen tepki olarak tanımlanabilir. Değişimi başlatan; devletler, savaşlar veya göçler olabilirse de değişime verilen tepki, olumlu ve olumsuz bütün yönleriyle, gündelik hayatın içinden gelir. Değişim, gündelik hayatın verdiği tepki sayesinde modernleşme sürecine dönüşür. Peki, günde- lik hayatın değişimi nerede başlar? Pekâlâ eğlence hayatında başlayabilir. Bu iddiayı kanıtlamak için en uygun alan ise hem Osmanlı’nın hem de Cumhuriyet’in değişime en açık ve eğlence hayatı en zengin şehri İstanbul’dur. Bundan dolayı, bu çalışmada İstanbul’un eğlence hayatında tarih boyunca yaşanan değişimlerin, gündelik hayatı ne yönde değiştirdiği ele alınmaktadır. Böylece bu değişimlere kimlerin nasıl tepki verdiği görülecek ve Türkiye’deki modernleşme sürecinin karakteri hakkında yeni yorumlar yapılabilecektir.
Ekim 2016 | 236 s. | ISBN: 9786059436014