Ölüm Füğü / Paul Celan / İyi Şeyler Yayıncılık
Paul Celan’ın şiirlerinde dikkat çeken ilk özellik onun çeşitli ülkeler ve dillerden kaynaklanan çok yönlü zengin kültürüdür: Alman, Musevi, Romen ve Fransız kültürü. Şiirlerinde “düş”e çok büyük bir yer ayırır Celan. Ayrıca insanı ve doğayı bir yaşam bütünü olarak algılar. Bu yüzden deniz, ağ, balık, yelken, kum, çiçek, kar, buz, taş, bulut, akşam, gece, ağaç (özellikle kavak), yağmur vb. sözcüklerle oynar ve bunlarla da doğadaki canlıyı ve cansızı gözler önüne serer. Sözgelimi bir taş, tıpkı bir buz ya da kum tanesi gibi anorganik yapıya sahip bir nesnedir: insanın karşılaştığı, birlikte yaşadığı, cansız ve sert bir nesne. İnsan alnı da aynı sertliği yansıtır. Sevilen kadın ise, Celan’ın şiirinde saç sözcüğüyle somutluk kazanır. Saçların yumuşaklığı ve rengi, belirli duygulara yol açar. Beyaz ya da kül rengi saç ölüme yaklaşan birini simgeler. Deniz simgesi ise, yaşamla hiçlik arasındaki çizgiyi dile getirir. Celan’ın şiirini okumak yetmez, işitmek gerekir. Çünkü ritm, onun tüm özelliklerine hizmet eder. Sözcük kalabalığı yoktur. Her sözün anlamı, büyük önem taşır…
Haşhaş ve Bellek ile Zaman Kırmızısı Dudaklarla adlı yapıtlarından sonra Dil Kafesi, Celan’ı daha bütünlüklü tanımamıza olanak sağlıyor.